Kan vermek; fiziksel olarak kemik iliğini uyardığı ve genç kan hücrelerinin kemik iliğine yapılıp dolaşıma karışmasını sağladığı için bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.
Kan Vermenin Önemi Nedir? Zayıflatır mı?
Kan üretilemeyen bir doku olduğu için ihtiyaç anında sağlıklı bağışçılara başvurulmaktadır. Kan bağışında bulunmak hem toplumsal hem de kişisel açıdan oldukça faydalıdır. Kan verildiği zaman vücut yeni kan üretir, bu da bağış yapan kişi için oldukça yararlı bir durumdur.
Kan vermek vücuttaki kanın tazelenmesini ve yenilenmesini sağlar ve aynı zamanda pek çok insanın ihtiyacını karşılar.
Her sene binlerce insan hastalık ya da kaza sonucunda kan bulunamadığı için hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde yapılan kan bağışı oranları da oldukça düşüktür. Halbuki kan vermek sadece bir insanın hayatını kurtarmak anlamına gelmemektedir. Kan veren kişinin vücudundaki kan tazelendiği için bağışçılar için de çok faydalıdır. Kan vermenin kilo vermeye doğrudan etkisi bulunmazken dolaylı yollardan etkileri vardır.
Kan Bağışının Faydaları ve Zararları Nelerdir?
Kan vermenin faydaları maddeler halinde şunlardır;
- Kandaki yüksek yağ oranı düşer.
- Kemik iliğinin yağlanmasını önleyerek kan yapımını canlı tutar.
- Kalp krizi olasılığını %90 azaltır.
- Yüksek tansiyon, baş ağrısı, yorgunluk, stres gibi rahatsızlıkların giderilmesi sağlar.
- Verilen kanın yerini genç hücreler alacağı için bağışçı daha dinç hisseder.
- Bağışçı her kan verdiğinde Hepatit B, AIDS, Hepatit C gibi grupların taramasından ücretsiz olarak faydalanmış olur.
Kan vermenin zararları, kan bağışçısının sağlığı yerinde olduğu müddetçe ortaya çıkmamaktadır. Kan verme işleminden sonra nadir olarak görülen yan etkilere rastlanmaktadır.
Kan Bağışlamak İçin Şartlar Nelerdir?
- 12 saat içerisinde alkol alınmamış olmalıdır.
- Kan bağışından yarım saat kadar önce kahve, kola gibi kafeinli içecekler tüketilmemiş olmalıdır.
- İlk defa kan verecek olan bağışçı 19 yaşından gün almış olmalıdır.
- Bağışçının tansiyon değeri 180/90 mm Hg'yi aşmamalıdır.
- Kan verecek olan kişinin anemi gibi kansızlık hastalığı bulunmamalıdır.
- Nabız; dakikada 50 ile 100 arasında düzenli olmalıdır.
- Diastolik basınç 60-100 mm Hg'yi aşmamalıdır.
- İlk defa kan verecek kişi 61 yaşından gün almış olmamalıdır.
- Kullanılan ilaçlar kana geçtiği için, kan bağışından önce ilaç kullanılmamalıdır.
- 3 ay içinde kan vermemiş olmak gerekmektedir.
Kan Bağışlamanın Yan Etkileri Var Mıdır?
Kan vermek, bağış yapan kişi sağlıklı olduğu müddetçe hiçbir zarar vermemektedir. Fakat sonrasında çok nadir de olsa belli başlı yan etkiler görülebilmektedir. Mide bulantısı, titreme ve terleme, baş dönmesi, eklemlerde sertleşme, stres hali, bacaklarda kasılma ve dudaklarda karıncalanma, düşme ve bayılma hissi gibi nadir yan etkiler oluşabilir. Hepatit ve AIDS gibi bulaşıcı hastalıkları olan kişilerin kan vermesi önerilmez. Bağış yapan kişinin halsiz kalacağı gibi söylemler uzmanlar tarafından yersiz kabul edilmektedir. Kan bağışı işlemi sırasında kullanılan tüm malzemeler steril ve tek kullanımlık olduğu için hastalık bulaşma gibi bir durum söz konusu olmamaktadır. Kan vermenin kilo alma, zayıflatma, halsiz bırakma, kaşıntı oluşması gibi yan etkileri bulunmamaktadır.