Akdeniz anemisi; kandaki kırmızı rengin oluşmasını sağlayan hemoglobin maddesinin beta-globin zincirlerinin sentezinde genetik eksiklik şeklinde oluşması sonucunda meydana gelen, beta talasemi genin geçişi ile kalıtsal olarak meydana gelen bir rahatsızlık çeşididir.
Akdeniz Anemisi Nedir, Ne Demek?
Genetik bir problem olarak tanımlanan akdeniz anemisi, dünyanın pek çok yerinde görülen bir kan hastalığıdır. Genetik faktörler ile nesilden nesile geçebilen bu hastalık ülkemizde de yoğun şekilde görülmektedir. Hem taşıyıcı hem de hastalığa sahip birçok kişi bulunmaktadır. Kadın ya da erkeğin akdeniz anemisi taşıyıcılığı varsa eğer çocukları %25 oranında hasta olabilmektedir. Tüm dünyada ve ülkemizde sık görülen bir rahatsızlık türü olan talasemi, birtakım tarama testleri sonucunda belli olmaktadır. Önlenebilir bir hastalıktır.
Akdeniz anemisinin en ciddi olanı beta talasemidir. Genel olarak bebek doğduktan 6 ay sonra ortaya çıkar ve organlarda hasar meydana getirebilir.
Akdeniz ülkelerinde sık görülen bu hastalık aynı zamanda Güneydoğu Asya ve Afrika'da da görülmektedir. Bu ülkeler ve bölgeler aynı zamanda sıtma hastalığının da sık görüldüğü yerlerdir. Bundan dolayı akdeniz anemisi ile sıtma arasında bir korelasyon gerçekleşebilmektedir. Akdeniz anemisi vücutta yer alan dokulara oksijen taşıyan hemoglobinin az olması durumunda ortaya çıkmaktadır. Hastalığın derecesine bağlı olarak semptomlarda birtakım değişiklikle meydana gelebilmektedir.
Akdeniz Anemisinin Belirtileri Nelerdir?
Genel olarak akdeniz anemisi talasemi majör, talasemi minör ve talasemi intermedia olmak üzere 3 çeşitte karşımıza çıkmaktadır. Hastalığın belirtileri çeşidine göre farklılık arz etmektedir. Hastalığın en şiddetli ve tehlikeli olanı talasemi majördür. Çocuklarda erken dönemdeki belirtilerine baktığımızda, solukluk, iştahsızlık, gelişim geriliği, cilt renginde sarılık, sürekli enfeksiyon kapma, kalpte büyüme, çarpıntı, kalp yetersizliği, aşırı yorgunluk, yüz kemiklerinin belirginleşmesi, kemiklerin ince ve kırılgan olması, baş dönmesi, bacak ağrısı ve konsantrasyon eksikliği sayılabilir.
Talasemi minör belirtilerine baktığımızda hastalara hafif kansızlık olduğu gözlemlenmektedir. Bunun haricinde herhangi bir belirti oluşmamaktadır. Demir eksikliği sıklıkla gözlemlenmektedir. Talasemi İntermedia ise orta şiddetli akdeniz anemisidir. Belirtilerine baktığımızda aşırı yorgun olmak, soluk durmak, büyüme ve gelişme geriliğinin olması, kemiklerin zayıf olması ve dalakta büyüme olması gibi etkenler sayılabilir.
Akdeniz Anemisi Taşıyıcısı Nasıl Beslenmeli?
Bu hastalıkta hastaların demir seviyeleri devamlı olarak kontrol edilmelidir. Bununla birlikte kalsiyum ve D vitamini ihtiyaçları takip edilmelidir eksiklik durumunda müdahale edilmelidir. Hastaların kesinlikle hepatit A ve Be aşılarının yapılması gerekmektedir. Bu hastalar ilaç kullanacağı için tükettikleri içeceklerin doktor onayı ile olması gerekmektedir. Kahvaltıda kişiye enerji veren ve sindirim sistemi probleminde neden olamayan gıdaların tüketilmesi gerekmektedir. Kalsiyum açısından zengin olan besinlerin tüketilmesi gerekmektedir. Baklagil ve kırmızı et tüketimi faydalı olmaktadır.
Akdeniz Anemisi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Bu hastalık vücudun pek çok yerini etkilemektedir. Bu nedenle tedavi tek bir doktor ile değil farklı bölümlere ait doktorlar ile gerçekleştirilmelidir. Akdeniz anemisi olan kişiler ömürleri boyunca kan nakline ihtiyaç duyarlar. Her ay düzenli kan nakli yapılabilir. Demir şalazyonu tedavisi, kök hücre nakli ve bunlara ek olarak demir düzeyinin takibi gibi ek tedaviler uygulanabilmektedir. Hastalığın şiddetine göre uzman doktorlar tarafından tedavi uygulanmaktadır.