Çocuklarda görülen kawasaki hastalığı; vücutta yer alan orta ve büyük damarlarda meydana gelen enflamasyon sonucunda oluşan, döküntü, ateş, dilde ve ağız içerisinde kızarıklık oluşması gibi belirtiler kendini gösteren bir rahatsızlıktır.
Kawasaki Hastalığı Nedir? Nasıl Olur?
Genel olarak 5-6 yaş çocuklarda meydana gelen kawasaki hastalığı, ilk olarak 1967 yılında tanımlanmış, tedavi edilmediği zaman birtakım kalp komplikasyonlarının oluşmasına sebebiyet veren bir rahatsızlıktır. Tıp dilinde vaskülit olarak nitelendirilen kawasaki hastalığı vücuttaki büyük ya da orta boylu damarlarda meydana gele iltihaplanma sonucunda oluşmaktadır. Genel olarak kalbe kan taşıyan koroner arter damarda gözlemlenmektedir.
Kawasaki hastalığı damar çeperlerinde iltihapnma meydana getiren bir rahatsızlık olarak nitelendirilmektedir. Japonya başta olmak üzere tüm dünyada yaygın bir şekilde görülmektedir.
Yapılan incelemelere göre 5 yaşında altındaki çocuklarda görülen bu rahatsızlık nadir de olsa 3 ay altı ve 5 yaş üstü çocuklarda da gözlemlenmektedir. Çoğunlukla ilkbahar ve kış aylarında meydana gelmektedir. Erkek çocuklarında daha fazla görülürken nedeni ise tam olarak belirlenmemektedir. Hastalığın oluşumunda genetik yatkınlık önemli olarak nitelendirilmektedir. Bunun haricinde virüs ve bakterilerin kan damarlarının iltihaplanması konusunda önemli bir role sahiptir. Eğer bu açıdan değerlendirirsek bu rahatsızlık virüs ve bakteri sonucu meydana gelmektedir. Nadir de olsa tekrarlama ihtimali bulunan kawasaki önlenebilir bir rahatsızlık olarak nitelendirilmemektedir.
Kawasaki Hastalığı Bulaşıcı mı?
Bulaşıcı bir hastalık olmayan kawasaki son dönemlerde koronavirüs salgını ile birlikte anılmaya başlanmıştır. Tüm dünya üzerindeki istatistiklere göre kawasaki hastalığının bazı belirtileri ile gelen çocuk hasta sayısında artış olduğu gözlemlenmiştir. Genel olarak çocuklarda yüksek ateş ve koroner arter anevrizması bulunmaktadır. Genel olarak 9 yaş altındaki çocuklarda bu tarz belirtilerin meydana gelmesi kawasaki ile corona virüs hastalığının ilişkilendirilmesine neden olmuştur. Bu konudaki araştırmalar devame derken normal şekilde oluşan kawasakinin bulaşıcı olmadığı belirtilmektedir. Fakat son zamandalar artışların görülmesi Dünya Sağlık Örgütü'nü ve bilim insanlarını bu konuda araştırmaya sürüklemiştir.
Kawasakinin Belirtileri Nelerdir? Nasıl Anlaşılır?
Üç aşama şeklimde ilerleme gösteren kawasaki hastalığının belirtileri evrelerine göre farklılık gösterebilmektedir. İlk evresinde yüksek ateş ortaya çıkmaktadır. İlk 3 gün boyunca ateş yaklaşık olarak 39 derecenin üzerinde seyretmektedir. Bunun yanı sıra boğazda, ağız kenarında ve dudaklarda tahriş ve kızarıklık meydana gelmektedir. Gözlerde kızarıklık oluşabilir. Bunun yanı sıra gövde, kasık ve bacak derisinde döküntü, kızarıklık ve soyulmalar oluşmaktadır. Lenf bezlerinde büyüme meydana gelebilir. Dil şişer ve normalden daha kırmızı olur. Bununla birlikte el ve ayaklarda da şişlikler görülebilmektedir.
İlk belirtiler sonrasında hastalık ilerlemeye başlar. İlerlediğinde ortaya çıkan semptomlara baktığımızda ishal ve kusma, karın ve baş ağrısı, eklem bölgelerinde şişlik ve ağrı oluşumu, ayak ve el parmak uçlarında soyulmaların meydana gelmesi söz konusu olur. Hastalığın son aşamasında belirtiler ortadan kalkabilir. Bazı çocuklarda tedavi uygulanmazsa birtakım kalp komplikasyonları meydana gelebilir.
Kawasaki Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?
Meydana gelebilecek komplikasyonların önlenmesi amacı ile doktor belirtiler sonrasında hemen tedaviye başlayabilmektedir. Kawasaki hastalığının tedavisinde damardan gama globülin verilerek koroner arter riskinin azaltılması sağlanır. Aspirin ile enflamasyonun giderilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca bu ilaç ile ağrı ve ateş giderme etkisi de sağlanabilir. Bunlar ilk tedavilerdir. Ateş düştükten sonra çocukta koroner arter anevrizması söz konusu olmuşsa eğer yaklaşık olarak 4-6 hafta boyunca düşük doz aspirin kullanımı sağlanabilir. Genel olarak bu hastalık 12 günde tedavi edilmektedir. Fakat sonrasında kalp komplikasyonları meydana gelebilir. Tedavi aşamasında doktorun önermiş olduğu yöntemler uygulanmalıdır.